Hipnoz Kitabi
Herkes İçin Hipnozun Kitabı
(HipnoNLP)
Önsöz
Bir söz vardır,derki;‘En büyük
yetenek tek sözcüğün yeteceği
durumlarda, iki sözcük kullanmamaktır.’
Bu yüzden bu kitabı mümkün olduğunca sade bilgileri öne
Çıkartarak kısa yazmaya çalıştım.Bir sayfada yazdığım bir
Konuyu 20 sayfadabile anlatabilirdim ama sizin mümkün olan
Hipnoz Nedir?
Terapi ve meditatif çalışmalarda kullanılan hipnoz beynimizin
alfa ve teta aralığında yaşadığımız, genel olarak her şeyin
bilincinde olduğumuz ve bedenimizin tamamen gevşemiş
olduğu bir konumdur. Bu tür durumlarda telkine daha açık bir
halde olduğumuz için, hipnoz bir çok tedavide yardımcı araç
olarak kullanılır.
Beyin dalgaları Elektro Ensafalo Grafi (EEG) cihazı ile
ölçülebilmektedir.
Genel olarak bilinen 4 beyin dalgamız vardır.
Beta: Uyanık anlarda.
Alfa: Gevşemiş ve rahatlamış olduğumuz anlarda.
Teta: Uykuya yakın durumlarda, uyukladığımız
durumlar.
Delta: Derin uyku sırasında.
Bunun dışında kullanılan hipnoz yöntemleri de vardır fakat biz
bu kitapta terapide kullanılan hipnozu inceleyeceğiz
Hipnoz Ne Değildir?
Pek çok insan hipnozu, Sahne Hipnozu görüntüleri ile
tanıdığı
için, oradaki insanların bilincini hipnoz sırasında
yitirdiğini
düşünür, halbuki böyle bir durum yoktur. Hipnoz sırasında
insanların büyük bir çoğunluğu bilinçli halde olur, bazı
insanlar
olan bitenleri hatırlamayacak seviyeye gelir ama genel
olarak
hipnoz sırasında kişiler bilinçli bir haldedir.
Unutmayalım;
^ Hipnoz uyku değildir,
^ Hipnozda bilinç kaybolmaz,
^ Hipnozdan uyanamama diye bir şey yoktur,
^ Kişi hipnoz anında kontrolünü kaybetmez
^ Hipnozda size istemediğiniz bir şey yaptırılamaz,
^ Hipnozda kimseye söylemediğiniz sırlar açığa çıkmaz.
Bilimsel araştırmalar her 90 dakikada bir hafif hipnotik
trans
anlarımıza girdiğimizi söylemektedir, bunun nedeni ise
bedenin kendini gevşetmek istemesi. BBC’nin Hipnoterapi
Dikkat Edilmeli...
^ Hipnoz, sadece bir hipnoz uzmanı
tarafından yapılmalı.
^ Sara, panik atak ve yeşil reçete
kullanan hastalar, sadece
kendi aile hekimleri veya doktorlarının
rıza ve onayı ile
hipnozu denemeli.
^ Hipnoz danışmanı, danışanlarının
güvenliği için sadece
kendi uzmanlık alanı üzerine çalışmalı.
Bilinçaltının Kayıt Özellikleri
1
1-) Doğru – yanlış, ahlaklı – ahlaksız, gerçek – hayal gibi
ayrımların
farkında değildir. Bilinçaltı bir bilgisayar programı
gibidir sadece
verilerle ilgilenir. Veri hakkında yorum ya da değerlendirme
yapmaz.
2-) Bilinçaltı genellemeler yapabilir hatta bunu sıklıkla
yapar.
Örneğin sizinle kavga eden arkadaşınızın adı Ali ise, tüm
Ali’lerin
kavgacı olduğuna inanabilir.
3-)Bilinçaltı anı yaşar, geçmiş yada gelecekten bir şey
anlamaz,
onun için sadece an vardır.
4-)Bilinçaltının duyduğu kelimeyi cümleden bağımsız olarak
kayıt
edebilme özelliği vardır. Örneğin sigarayı bırakmak
istiyorum
deyince sadece sigara kelimesini kayıt edebilir, sigara
kelimesine
tepki verebilir. Bırakmak ve istiyorum kelimeleri ile
sigarayı yan
yana getirebileceği gibi, eğer sigara ile ilgili güçlü bir
bağlantıları
varsa sadece bu kelimeyi de duyabilir.
5-) Bilinçaltı değişimden nefret eder, hiç bir şeyin
değişmesini
istemez. Değiştirmek istediğinizde tepki koyabilir ve sizi
değişimden vazgeçirmek için tüm silahlarını kullanabilir.
6-) Bilinçaltı rüyalarla kendini düzenler ve sıkışmış
enerjileri ortaya
çıkartarak kendisini rahatlatır.
7-) Bilinçaltı sembollerle konuşur, kelimelerden fazla
resimlere tepki
gösterir.
8-) Bilinçaltı ilk 5 yaşa kadar temel özelliklerini,
kayıtlarını tamamlar.
Bundan sonra kendi kayıtlarına uygun yeni verileri kabul
eder. Diğer
verileri girmek için doğru ve ısrarlı çalışmalar yapmak
gereklidir.
9-) Bilinçaltında çağrışım en önemli etkilerden birisidir.
Sürekli bir
şeyler ona başka bir şeyleri çağrıştırır bir dosya başka bir
dosyayı
açmasını sağlar.
10-) Bilinçaltı aynı anda bir çok işlemi yapabilir, bir çok
veriyi işleyebilir,
otomatik olarak bir çok işlevi yerine getirebilir.
Kapasitesi çok geniştir.
11-) Bilinçaltı kolektif bilinçaltı ile bağlantılıdır, bu
nedenle başka insanların
bilinçaltından da etkilenir.
12-) Bilinçaltının espri anlayışı yoktur, şakadan anlamaz.
Söylenen herşeyi
gerçek kabul eder.
13-) Bilinçaltı duygusal değildir ama duyguların enerjisinden
bire bir
etkilenir. Kimsenin bilinçaltı merhametli değildir ama
merhamet duygusu
bilinçaltında bir çok çağrışım yapabilir, bir çok veriyi
harekete geçirebilir
ve kişinin kararlarını etkiler.
14-) Bilinçaltı aynı küçük bir çocuk gibi, ısrarcı ve
sabırsızdır. İstediği bir şey
hemen olsun ister ve ne olursa olsun ısrara devam eder. Bir
davranış kişiye
zarar verse bile bunu ısrarla yapabilir çünkü bilinçaltında
doğru yanlış,
zararlı zararsız gibi kavramlar yoktur, salt istek vardır.
Bir çok kişinin
kendisine zarar veren ilişkilere, alışkanlıklara ve
davranışlara devam
etmesinin altında bu dinamik vardır. Eğer bilinçaltını
değiştirmek
istiyorsanız siz ondan daha fazla ısrarcı olmalısınız. .
Kolektif bilinçaltına
ve dolayısı ile kolektif bilince bağlı olduğu için bunu
yapması çok kolaydır.
Eğer bilinçaltınız fakirliği hak ettiğinize inanıyorsa bunu
gerçekten
deneyimlemeniz için gerekli şeyleri yapacaktır, buna emin
olabilirsiniz.
Bilinçaltı kelimelerden çok resimlere tepki verir
15-) Bilinçaltı asla dinlenmez, uyumaz ve çalışmayı bırakmaz.
Kişi
yaşadığı sürece işlem yapmaya devam eder.
16-) Bilinçaltının abartıcı bir doğası vardır. Özellikle
korkuları
abartarak kişinin kaygı düzeyini yükseltebilir.
17-) Bilinçaltı sürekli tekrarlara karşı duyarlıdır. Bir
düşünceyi,
duyguyu yada cümleyi sürekli tekrar ederseniz bunu en
sonunda
kayıt eder.
18-) Bilinçaltı kişinin hissettiği nefret gibi olumsuz
duyguları kayıt
eder ve bu duyguları uygun bir ortamda ortaya çıkartır.
Bilinçaltı
için intikamı sever diyemeyiz ama içindeki nefreti açığa
çıkartmak
için bir yol bulur diyebiliriz.
19-) Bilinçaltı ince ayrımlar yapmakta zorlanabilir. Örneğin
bilinçaltı
için parasını sokakta düşürmek için iflas etmek aynı anlama
gelebilir, çünkü ikisinde de para kaybı vardır.
20-) Bilinçaltının dili 5 yaşında bir çocuğun dilidir, sade
ve açık
anlatımlardan anlar.
21-) Bilinçaltı kişinin tutumlarını ve davranışlarını direk
etkiler.
Sahip olduğu kayıtlara göre kişinin tepkiler vermesini ve
kararlar
almasını yönlendirir. Örneğin bilinçaltında ben başarılı bir
insanım
kaydı olan bir insan kendisine başarı getirecek işlere
otomatik
olarak yönlenir, sonu başarılı olacak kararlar verir ve onu
başarıya
taşıyacak durumları hayatına çeker.
22-) Bilinçaltı bütün bu özelliklerinin dışında kendi
kayıtlarına
uygun olayları gerçekleştirmek için durmadan çalışır. Kendi
inançlarını kişinin hayatına çeker ve inandığı herşeyin
gerçek
olması için çalışır
23-) Bilinçaltı bilinçli zihinden emir alır. Burada ya siz
bilinçli olarak
bilinçaltına emirler verirsiniz ya da bunu bilinçsizce
yaparsınız ama
mutlaka yaparsınız. Eğer bilinçli bir şekilde emir vermeyi
başarırsanız bilinçaltındaki verileri değiştirebilir, yeni
veriler
girebilir ve bilinçaltınızın sizin istediğiniz hayatı
gerçekleştirmesi
için çalışabilirsiniz.
24-) Bilinçaltınızda bir çok kayıt birbiri ile bağlantılıdır.
Bir kayıt
diğerini etkiler, tetikler açığa çıkartır. Bir çok korku
başka bir
korku ile bağlantı halindedir. Bu nedenle bilinçaltına
bütünsel
olarak bakmak gerekir.
25-) Bilinç daha fazla tümevarımlı, bilinçaltı ise
tümdengelimli
düşünme eğilimindedir.
26-) Bilinçaltının sanatsal yetenekleri vardır, üretim
yeteneği çok
gelişmiştir ve hayal gücüne sahiptir. Ancak tek sorun hayal
ile
gerçeği ayırt edememesidir. Eğer kişi kendi hayallerini
bilinçli
olarak kurmazsa bilinçaltı için bunlar katı bir gerçek
olacaktır.
Bilinçaltını buzdağına
benzetir; ‘Suyun
üstündeki %1o’luk kısım
Bilinç, suyun altındaki
Hipnozun 5 Temel Kolu
Dünya’da &Uygulanışı
Danışmanlık anlamında kullanınlan her türlü hipnotik
çalışma, dünya literatüründe 5 aşamalık bir sistemle
anlatılır ve bu şekilde uygulanır.
Bu aşamaların her biri kendi için ayrı bir öneme
sahiptir. Şimdi bunları inceleyelim.
5 Aşama
1) Pre Talk (Ön Konuşma)
2) Convincers (İkna Ediciler)
3) Induction (İndüksiyon)
4) Deepener (Derinleştirme)
5) Suggestion (Telkin Verme)
Kısa Açıklamalar
Birazdan yukarıdaki her aşamanın alt kollarını
göreceğiz ve bunların nasıl / neden işe yaradıklarını
inceleyeceğiz.
Hipnoz uzmanları yukarıdaki herhangi bir maddeyi
doğru bir şekilde geçemediklerinde, o Hipnotik
seansta sorun yaşamaktadırlar
1)PreTalk
PreTalk (Ön&Konuşma)
Her Hipnotik rutin ön konuşma ile başlar. Ön konuşma,
yapacağınız görüşmenin en önemli kısmıdır. Çünkü insanların
bilinçaltı, ilk karşılaştığı 2-3 dakika içinde karşıdaki tarafı
analiz
eder ve onun hakkında bir karara varır. Sonra bu kararı
değiştirmek çok zordur. Bu yüzden ilk izlenim son izlenimdir
diye bir söz vardır.
Neden İlk Görüş Bu Kadar Önemli?
Beynimiz (ya da bilinçaltımız) koruma amaçlı her karşılaştığı
insanı Değer^Kural^İnanç süzgecinden geçirip analiz eder ve
onun hakkında bir karara varır. Fakat sürekli analiz onu
yorduğu için ilk görüşmeninin ilk dakikalarında hızlı bir
sorgulama yapar, bir karara varır ve bir daha önemli bir şey
olmadıkça sorgulamaz. Bu yüzden insanlarla ilk karşılaştığımız
anlar çok önemlidir. Çünkü bilinçaltı değişimden nefret eder
ve
aldığı kararları kolay kolay değiştirmez.
Peki Pre Talk’ta dikkat etmemiz ve uygulamamız gerekenler
nelerdir?
PreTalk’ın 3Aşaması
A) Uzmanlık
B) Güven
C) Uyum
A)Uzmanlık
Bir Hipnotist ya da Hipnoterapist ilk olarak karşı tarafa
uzmanlığını belli etmeli, sonradan göreceğimiz konularda
uzmanlığı neden belli etmenin önemli olduğunu daha iyi
anlayacaksınız.
Peki uzmanlığınızı nasıl belli edersiniz?
İlk konuşmanız sırasında, konuşmanın içine doğal bir şekilde
bu
işi kaç senedir yaptığınızı veya nerelerden eğitim aldığınızı
katabilirsiniz.
Ayrıca odanıza astığınız sertifikalar bunu kendiliğinden
söyleyebilir.
Bir Hipnoterapist tanıdığım odasında 40’a yakın sertifika
bulundurur ve odaya girmeden önce danışanın orada 5-10
dakika geçirmesini sağlar. Odada bekleyen danışan etrafı
incelerken otomatik olarak karşı tarafın uzmanlığını kabul eder.
İnsanlar aksini reddetse de uzmanlığa çok önem verirler. Çoğu
insan sadece doktor sıfatı veya sertifikası var diye bir çok
insanın sözlerini sorgulamadan dinler ve uygular. Hepimizin
yetiştirilmesine bu bir parça bulaşmıştır. Bu yüzden
uzmanlığınızı abartmadan, kibar bir şekilde karşı tarafa belli
etmek önemli bir hamledir.
B)Güven
Pre Talk’ta ikinci kısmı güven oluşturmadır.
Hipnoz insanların zaten korktuğu, çekindiği bir konu olduğu
için, hipnoz uygulayan kimse mutlaka güven sağlamalıdır.
Bazı doktorlar hasta ile aralarında hiç bir bağ kurulmaması
gerektiğini düşünürken, bir hipnoz uygulayıcısı böyle
davranmamalıdır. O otoriter tavrını korurken aynı zamanda
kibar olmalı, fakat otoriter ile kibarlık arasındaki dengeyi
de
çok iyi korumalıdır. Çünkü ikisi de seansa zarar verir.
Güveni oluştururken dikkat edilmesi gerekenler;
• İlk karşılamaya dikkat etmeli.
• Danışana oturacağı yeri kibarca göstermeli.
• Daha önce yaptığı çalışmalardan ve o çalışmaların
çok rahat ve başarılı geçtiğinden bahsetmeli.
• Yüzünde bir tebessüm ile karşılamalı ve konuşmalı.
Güven Rahatlatır
Güven danışanı rahatlatır
ve seans
sırasında vücudunu kasmasını
engeller.
Kasılı bir vücut aynı
zamanda kasılı bir zihin
demektir. Zihin<Vücut
paralel çalışır.
C)Uyum
Bir iletişim kurduğumuzda 3 şey kullanırız.
Kelimeler^Tonalite ^Beden Dili
Şimdi soruyorum, sizce iletişim yüzde kaçı kelimeler? Yüzde
kaçı
beden dili ve tonalite?
- Kelimeler %7
- Tonalite %38
- Beden Dili %55
(Bu çalışmayı Psikoloji Profesörü Albert Mehrabian 1971
yılında
yapmıştır ve daha sonra yapılan araştırmalar da bu çalışmayı
desteklemiştir.)
Yukarıdaki sonuçlardan görüyoruz ki, kelimelerin önemi
%7’ken
Tonalite ve Beden Dili%93’ü oluşturuyor. Bu yüzden tarihin
en
etkili hipnozcuları,
- Konuşurken ses tonlarını karşıdaki danışanın ses tonu ve
hızına yakın bir hale getirirler.
- Ve beden dilllerini de karşıdaki insanla uyumlu bir hale
getirirler.
NLP’nin kurucuları Dr. Richard Bandler ve John Grinder,
tarihin
en iyi Hipnozcularından biri olan Dr. Milton Erickson’ı
modellerken en ustalıkla yaptığı şeyin ses tonu ve beden
uyumu
olduğunu keşfettiler. Ayrıca bu özelliğin zamanın en iyi
aile
terapisti olan Virgina Satir’de de olduğunu keşfedip, bu
tekniği
NLP sisteminin içine Pacing and Leading olarak
eklemişlerdir.
Danışanlarla uyum demek onlarla her
anlamda uyum demek değildir.
Mesela bir eğitmen bilgi verirken
mutlaka bunu ayakta vermeli, çünkü
bilinçaltımız göz hizamızdan daha
yukarıdan gelen bilgileri, bizimle
aynı seviyedeyken gelen bilgilere göre
daha çok önemsemektedir.
2)Convincers
İkna Ediciler
Convincers Türkçe’ye tam anlamıyla çevrilmesi zor bir kelime
olsa da, onu kısaca İkna Ediciler olarak çevirebiliriz.
Peki ne demek ikna ediciler?
Pre Talk kısmında kişiye genel anlamda güven veren hipnozcu,
bu kısımda onu yapacağı çalışmanın etkisine ve daha sonra
kendi uzmanlığının etkisine inandırmalı.
Pek çok insan benim bu bu konuda ayrıca bir uzmanlığım
olduğunu bilir, zira katılımcılara çok ilginç uygulamalar
yaptırarak hem kendimin hem de hipnozun etkisini gösteririm.
Aynı zamanda profesyoneller için bazı özel uygulamaları da
sadece birebir çalışmalarımda gösteriyorum. Şu anda bir çok
eğitmen bunu kendi çalışmalarında kullanıyor.
Peki hipnozcular İkna Edici etkiyi hangi yollarla
kullanıyor?
En çok kullanılan iki yöntem,
A) Daha Önceki Bir Videonun İzlenmesi
B) Telkine Yatkınlık Testler
A)Daha Önceki Bir Videonun&İzlenmesi
Pre Talk kısmında kişiye genel anlamda güven veren hipnozcu,
bu
kısımda
Hipnoz uygulayan bir çok doktor bu tekniği kullanır. Daha
önceden
videoya kaydettiği vaka örneklerini ilk önce danışana
izlettirir.
Danışan burada hem hipnozun gerçekleştiğini görür, hem
hipnozcunun başarılı bir hipnoterapist olduğunu görür, hem
de
videoyu izlerken etkilenir ve şimdiden hipnoza hazır bir
hale girmeye
başlar.
Biz insanlar genellikle okuduğumuza ve duyduğumuza değil,
gördüğümüze inanırız. Çünkü beynimizin %30’luk bir kısmı
görme
duyusuna ayrılmıştır ve gördüklerimizden daha çok
etkileniriz. Bu
yüzden video izlettirmek dünyada da yaygın bir yöntemdir ve
karşı
tarafın ikna olmasını sağlar.
Bilinçaltının özelliklerini incelerken hatırlarsanız
bilinçaltının değişimi
hiç sevmediğinden bahsetmiştik. Bu yüzden bilinçaltı çok
etkilenmediği sürece, sürekli eski bahaneler üretecektir ve
bu
bahaneleri kırmanın en güzel yönü görsel bir şey yapmak veya
izlettirmektir.
B)Telkine Yatkınlık Testleri
5o’e yakın telkine yatkınlık testi bulunmaktadır ve bunlar
çoğaltılabilir
de. Ben sizinle sadece 3 tanesini paylaşacağım.
ψ Tuğla / balon
Lütfen iki elinizi uzatın ve gözleriniz kapatın.
Şimdi sağ elinizin avucu aşağı, sol elinizin avucu yukarıya
baksın.
Sağ bileğinize uçan bir balonun bağlandığını, sol elinize de
ağır bir
tuğlanın konduğunu hayal edin.
Balon yukarı doğru yükselirken, tuğlanın ağırlığı da sol
elinizi aşağıya
doğru indirmeye başlıyor.
2^3 dakika sonra gözlerinizi açın ve ellerinizi kontrol
edin.
Not: Bu çalışma en çok kullanılan testlerden birisidir.
Hayal gücü güçlü
olan ve hipnozcunun telkinine açık olan kişilerin elleri çok
hızlı bir
şekilde hareket eder. Bunun sonunda iki şey olur;
1- Katılımcı elleri arasındaki farkı görerek şaşırır ve ikna
olur.
2- Hipnozcu karşısındaki kişinin, telkinlerine ne kadar açık
olduğunu test eder.
Bazı hipnoterapistler danışmanlığa başlamadan önce bu tür testler yaptırır ve sadece kendi
Bazı hipnoterapistler danışmanlığa başlamadan önce bu tür testler yaptırır ve sadece kendi
telkinlerine uyum sağlayan insanlarla çalışıp, telkinlerine
uyum
sağlamayan kişileri kabul etmezler.
Geriye Düşürme Testi
Lütfen ayağa kalkın ve gözlerinizi kapatın.
Yüzünüzü tavana çevirin.
Şimdi geriye düşüyorsunuz; düşüyorsunuz, düşüyorsunuz,
düşüyorsunuz.
Şimdi sizi tutacağım. Düşüyorsunuz, düşüyorsunuz,
düşüyorsunuz.
Danışan bir süre sonra geriye düşecektir.
Bu testi yüzlerce kez yapmış birisi olarak her türlü
tepkiyle karşılaştım.
Mesela bazı insanlar size o kadar direnir ki öne doğru
düşerler. Bazı
insanlar o kadar hazırdır ki daha hiç bir şey söylemeden
geriye
düşerler.
Bu çalışma hem katılımcının sizin telkinlerinize açık olup
olmadığını
hem de size güvenip güvenmediğini test etmek için çok etkili
bir
yöntemdir.
Tiyatro gruplarında da güven için buna benzer bir çalışma
yapılır.
Kişiler gözleri kapalı şekilde kendilerini sırtüstü
arkadaşlarının kollarına
bırakabiliyorlarsa o grup içinde güven sağlaması yapılmış
kabul edilir.
Bu yüzden yatkınlık testleri sadece etkileme için değil,
aynı zamanda
danışandan bir çok bilgi almak için de yüzyıllarca hipnoz
uzmanları
tarafından kullanılmıştır
3- Induction ( İndüksiyon )
Pre Talk ve Convincers’tan başarılı bir şekilde geçtiğinizde
Indüksiyon kısmına gelirsiniz, yani tekniğin uygulama
kısmı. Bu alan o kadar geniştir ki, her bir hipnozcunun farklı
teorisi ve farklı teknikleri vardır. Eğer basitçe ayırırsak;
A) Klasik
Hipnoz&İndüksiyonu
Genellikle 5 dakika ile 30 dakika arasında sürebilir.
Tüm bedenin gevşemesi ve derinleştirme ile
birlikte kullanılır.
B)
Hızlı&Hipnoz&(Rapid&Hypnosis)&İndüksiyonu
4 dakikanın altında gerçekleşen hipnoz
tekniklerine hızlı hipnoz denmektedir. Her
danışana uyan bir teknik değildir.
C) Ani Hipnoz
(Instant&Hypnosis) İndüksiyonu
1 dakikanın altında gerçekleşen hipnoz
tekniklerine verilen addır. Genellikle sahne
hipnozcuları bu teknikleri kullanır.
Klasik hipnoz
indüksiyonlarında aşamalı gevşeme
kullanılırken, hızlı ve ani hipnozlarda bilincin boşluklarından
yararlanılır. Türkiye’de pek bilinmeyen hızlı hipnozun
mantığını biraz daha ayrıntılı inceleyelim.
Fakat unutmayalım ki, hipnoza yeni başlayanlar için klasik
hipnoz indüksiyonu uygulamaları önerilir. Daha sonra hızlı
hipnoza geçilmelidir
Hızlı Hipnoz
İndüksiyonları
4 dakikanın altındaki indüksiyonlara Hızlı, 1 dakikanın
altındaki
indüksiyonlara ise Ani hipnoz dendiğinden bahsetmiştik.
Şimdi hızlı
hipnozun mantığı üzerine odaklanalım. Hızlı ve Ani Hipnoz
tekniklerinde
Otoriter Etki, Fizyolojik Etki ve Şok Etkisi kullanılır.
1)Otoriter Etki
Hepimizin yetiştirilmesinde otoriteye karşı boyun eğme
yatkınlığı vardır. Bu
konuyla ilgili en güzel çalışmayı Robert Cialdini‘nin
İknanın Psikolojisi
kitabında inceleyebilirsiniz.
Hipnozcu beden dilini, bakışını ve ses tonunu kullanarak
otoriter bir etki
yaratabilir. Aynı zamanda mekan, giysi ve aksesuarlar da
otorite etkisi
yaratmaktadır.
Osmanlı Devletinde otorite etkisi çok yoğun bir şekilde
kullanılmaktaydı.
Saraylar ve kıyafetler otorite etkisi yaratırken, başka
ülkelerin elçilerinin
padişahın önünde eğilmesi de otoriteyi artıran çok önemli
unsurlardan
birisidir.
Şimdi ise otorite yüksek binalar, güvenlik, korumalar, lüks
araba ve lüks
mallarla temsil ediliyor.
Bir hipnozcunun otorite etkisi oluşturabilmesi için
kullanacağı materyaller
sınırlı olduğundan, aynı zamanda bilinmezliği de otorite
etkisi olarak
kullanabilmektedir.
2)Fizyolojik Etki
Bazen dirseğiniz masanın üzerindeyken aniden kayar ve
boşluğa
düşer ve kendinimizi sersemlemiş bir ruh halinde buluruz,
hiç buna
benzer bir şey yaşadınız mı?
Hızlı hipnozu kullananlar buna benzer etkilerin yaratılması
için
teknikler geliştirmişlerdir.. Hızlı hipnoz tekniklerinin
temelinde bazı
fizyolojik etkilerin kullanılması yatar. Hipnozcu ani çekme,
hızlı nefes
gibi bazı teknikeri birleştirir ve karşı tarafta derin bir
rahatlamayla
birlikte boşluk
yaratır.
3)Şok Etkisi
Hızlı hipnozu uygulayanlar SLEEP ya da UYU
diye bağırarak
uygulama yaptıkları kişilerde bir şok etkisi yaratırlar.
Benim de eğitim
aldığım Hon Wong ‘bu ifadenin rica değil, emir şeklinde
olması gerekir.’
demektedir.
Aynı zamanda hipnozcular başka yöntemler de kullanmaktadırlar,
fener tekniği yine vücutta ani bir şok yaratarak transa
geçmeyi
sağlamaktadır. Tavşan avında da kullanılan fener tekniği
tavşanın
donup kalmasını sağlamaktadır. Hipnozcunun istediği tepki
tam bu
olmasa da buna yakın bir tepki transa hızlı geçişi
sağlamaktadır.
Her türlü hipnozda kişinin önce rızası alınması, hatta bir
kaç defa
alınması gerekir. Kişi ne kadar çok rıza gösterirse
tutarlılık yasası
gereği uygulama o kadar rahat geçecektir.
Özet
Her insane farklı olduğu için, her tekniğe
de farklı tepkiler gösterebilir.
Bu yüzden hipnozcular alet çantalarında
bir sürü teknik barındırırlar.
Şimdi klasik bir indüksiyon yöntemini
inceleyelim.
2) Örnek Hipnoz
İndüksiyonu
Bir hipnoz tekniğinde genel olarak bulunması gereken 4 şey
vardır,
1) Rahat bir oturuş şekli ve nefes tekniği ile bedeni
gevşetmek.
2) Gözü yormak.
3) Ses tonu ve telkinlerle kişinin zihnini rahatlatmak.
(İmajinasyon)
4) Derinleştirmek.
Hipnoz oturumunda kişinin beden ve zihnini rahatlatmadan
istediğimiz
sonuca ulaşamayız. Bu yüzden bedeni rahatlatarak başlarız;
1) Rahat bir oturuş şekli ve nefes tekniği ile bedeni gevşetmek.
Bir çok hipnozcu sandalyeye oturmadan önce kişinin vücudunu
germesini
ve esnetmesini ister. Ardından diyafram nefesi tekniği
uygulatarak
vücudunun rahatlatmasına yardımcı olur. Örnek nefes tekniği;
Kişiden sabit bir noktaya bakmasını isterken, 4 saniyede
nefes almasını, 16
saniye tutmasını, 8 saniyede de vermesini isteriz. Bunu
kendisi
karıştıracağından sayma işlemini hipnozcu yapar ve bu sırada
danışan
gözleri ile sabit noktaya bakmaya devam eder. Eğer kişi
nefes tutmakta
zorlanırsa sayma işlemini daha hızlı yapabilirsiniz. 3 veya
4 defa
tekrarlamanız kafidir.
Hipnoz büyü değildir,
sihir değildir Herkesin yaşayabileceği doğal bir durumdur.
2) Gözü yormak.
Hipnoz deyince aklımıza gelen objelerden biri de köstekli
saattir.
Hipnozcu bu saati sallarken kişi de gözleriyle takip eder ve
bir süre
gözleri yorulur ve kapanır.
Hipnozcular yüzyıllardır hep göz yorma tekniğini
kullanmışlardır.
Bunun nedeni beynimizin göz yorulmasını uyku ile
bağdaştırmış
olmasıdır.
Hafızamız çağrışmalı bellek yasasına göre çalışır ve göz
yorulmasını bu
güne kadar binlerce kez uyku ile bağdaştırmıştır. Bu yüzden
gözümüz
yorulduğunda beyin dalgalarımız otomatik olarak alfa beyin
dalgası
moduna geçer.
Gözü yormak için kullanılan en basit tekniklerden birisi
kişinin göz
hizasından yüksekte bir noktaya bakmasını istemek. Kişi o
noktaya
bakarken siz de nefes egzersizini yaptırabilirsiniz ve bir
sonraki
aşamaya geçebilirsiniz.
3) Ses tonu ve
telkinlerle kişinin zihnini rahatlatmak.
Kişi gözleri ile bir noktaya bakarken ve nefes
egzersizlerini yaparken
ya da tamamladıktan sonra;
^ O noktaya bakmaya devam ederken aynı zamanda gözlerinin
daha
fazla ağırlaştığını ve her nefes alıp verişinle birlikte bu
ağırlığın daha
fazla artacağını farkedebilirsin... işte aynen böyle...
şeklinde bir telkin verilebilir ve sonrasında;
^ Birazdan 5’ten geriye doğru sayacağım ve bir dediğimden
gözlerini
kapanacak.... 5 rahatlıyorsun.... 4 derin nefes alırken
gözlerini
kapatmak istiyorsun... 3... 2.... göz kapakların iyice
ağırlaştı... veee
biiiirrr... gözlerini kapatabilirsin...
Kişi gözlerini kapattıktan sonra kullandığınız ses tonu çok
önemlidir.
Derin, ağır ve yavaş konuşurak kişinin daha fazla
rahatlamasını ve
durumun içine girmesini sağlayabilirsiniz.
4) Derinleştirmek
Kişinin bedeninin rahatlamasını sağlayıp, nefes tekniklerini
kullanarak
gözünün yorulması ve telkinlerinizle kişiyi hazır hale
getirebilirsiniz. Bu
noktadan sonra derinleştirme bölümünü uygulayabilirsiniz.
Bazı
hipnozcular derinleştirme metodunu kullanmazlar çünkü bir
çok kişi bu
durumda kolayca uykuya geçebilmektedir.
Derinleştirme bölümünü ayrıca inceleyeceğiz, şimdi bu örnek
tekniği
özetleyelim;
^ Bedeni Rahatlatmak, Nefes Tekniği Uygulamak
^ Gözü yormak,
^ Ses tonunu doğru kullanarak telkin vermek
^ Derinleştirmek
Derinleştirme (örnek )
Şimdi ayrıntılı bir derinleştirme (aşamalı gevşeme)
tekniğini inceleyeceğiz.
Şimdi ayağa kalkmanızı ve tam anlamıyla gerinmenizi
istiyorum, esneyin.
Tüm kemikleriniz çatırdasın. (Kişi ayağa kalkıp tam olarak
esneye kadar
bekleyin.)
Çok güzel. Şimdi oturun ve gevşeyin gözlerinizi kapatın ve
güzel, derin,
tam bir nefes alıp, nefesinizi tam olarak verin, ciğerleriniz
boşaltın. Hepsi
çıksın.
Şimdi bunu tekrar yapın. Bir kez daha. Şimdi son kez, bu kez
nefesinizi
tutun, ciğerleriniz temiz, serinletici, rahatlatıcı havayla
dolsun. Gözleriniz
kapalı. Şimdi nefesinizi yavaş yavaş verirken tüm bedeniniz
gevşesin.
(Dikkat ederseniz burada İndüksiyon metodunda kullanılan
teknikler
beraber şekilde kullanılmış.)
GEVŞEME A
Dikkatinizi dizlerinize verin ve şimdi dizlerinizin
altındaki her yeri gevşetin.
Baldırlarınızı, ayak bileklerinizi, ayaklarınızı gevşetin.
Ve parmaklarınızı
gevşetin. Dizlerinin altındaki her yer serbest ve gevşek.
Şimdi
yapabildiğiniz kadar uyluklarınız gevşetin. Kalçalarınızı ve
belinizi
gevşetin. Şimdi yapabildiğiniz kadar göğsünüzü gevşetin.
Nefesiniz kolay,
derin, düzenli ve daha gevşek olsun.
Omuzlarınızı gevşetin, omuzlarınızdaki kaslarınız ağır ve
gevşek olsun.
Giderek daha fazla rahatlayın. Boynunuzu ve ensenizi
gevşetin. Boyun
kaslarınız gevşedikçe başınız düşsün. Şimdi yapabildiğiniz
kadar yüzünü
gevşetin. Yüzünüz pürüzsüz ve gevşek olsun, rahat olsun ve
çeneniz
gevşek ve rahat olsun, dişeriniz birbirine değmesin.
Her şey gevşek ve rahat. Şimdi yapabildiğiniz kadar
gözkapaklarınızın
çevresindeki küçük kasları gevşetin. tanıyacaksınız. Şimdi
gözlerinizi
kapatın ve daha fazla gevşeyin
Gözkapaklarınız ağırlaşsın. Giderek daha derinden, daha fazla
gevşeyin.
Sizden birazdan gözlerinizi açmanızı isteyeceğim. Bunu istediğim
zaman gözkapaklarınız o kadar gevşemiş ve ağır olacaklar ki,
ancak
açılacaklar ve yeniden kapatmanızı istediğimde kendine daha fazla
gevşeme olanağı tanıyacaksınız. Şimdi gözlerinizi kapatın ve
daha fazla
gevşeyin.
GEVŞEME B
Şimdi tüm geriliminizin, tüm katılığınızın, korku ve kaygılarınızın
başınızın üzerinden çıkıp gittiğini hayal etmenizi istiyorum.
Yüzünüzden, boynunuzdan, omuzlarınızdan, göğsünüzden,
kalçalarınızdan, uyluklarınızdan, dizlerinizden, baldırlarınızdan,
ayak
bileklerinizden, ayaklarınızdan akıp parmak uçlarından çıkıp
gitsinler.
Tüm kaygı ve korkularınız parmak uçlarınızdan uçup gitti ve şimdi
çok
daha rahatsınız.
Sanki koltuğa gömülüyorsunuz, deriiin biiiir rahaaatlık… Derin
nefesler
almaya devam ederken gözlerinizi açmaya çalışmanızı isteyeceğim…
(2^3 saniye bekleyin) şimdi kapatın onları ve tamamıyla rahatlayıp
tamamıyla gevşeyin.
GEVŞEME C
Şimdi önünüzde bir karatahta olduğunu hayal etmenizi
istiyorum.
Oraya adınızı yazın…
Yazdıysanız sağ işaret parmağınızı oynatın…
Çok güzel, işte aynen böyle…
Şimdi oraya 15 yazmanızı istiyorum…
Şimdi silgiyi alın…
15 silin ve derin bir
nefes alın, verirken daha çok
gevşeyeceksiniz…
14 yazın…
Bekleyin… Silin nefes verin ve rahatlayın… (bu şekilde 1′e
kadar
inin…) Birazdan sizden gözlerinizi açmanızı isteyeceğim… O
kadar yorulmuş olacaklar ki onları açmakta çok
zorlanacaksınız….
Şimdi açmayı deneyin… Ve kapatın… Çok güzel işte aynen
böyle…
ÖZET
Eğer buraya kadar
doğru bir şekilde uyguladıysanı kişi trans
haline bütünüyle
girmiştir. Peki bir insanın trans haline girdiğini
nasıl anlarız ?
Genel Fiziksel
Göstergeler
• Nabız yavaşlaması
• Solunum hızı değişikliği
• Nefes alıp verme
• Hız (Kol katalepsisinde artışlar)
• Rahatlamış ve yumuşak yüz hatları
• Asimetriden simetriye geçiş rahatlamayı gösterir
• Yutkunma reflexinde değişim
• Bedensel hareketsizlik
• Katalepsi
Detaylı Fiziksel Göstergeler
• Gözler
• Göz bebeğinin genişlemesi
• Donuk bakış
• Odaklanma
• Göz kırpma tepkisinin kaybolması
• Ses kalitesinin değişmesi
• Deri rengi
• Açıktan koyuya dağılım
• Deri tonları
• Parlak veya değil
Suggestion (Telkin Verme)
Kişi diğer 4 aşamadan başarılı bir şekilde geçtikten ve transa
girdiği
Kontrol edildikten sonra telkin verme aşamasına gelmiştir.
Telkinler kendi için Doğrudan Telkin ve Dolaylı Telkin
Olarak ikiye
ayrılır.
A) Doğrudan Telkin
Doğrudan telkinde, olmasını istenen şey direk söylenir. Örneğin:
Bundan sonra sigara içmeyeceksin ve sigara sana çok acı gelecek.
Bu telkin metodu daha çok otoriter uygulanan metodlar sonunda
başarılı olur.
B) Dolaylı Telkin
Dolaylı telkin daha çok bilinç tepki vermesin diye, sembol ve
metaforlarla süslenir. Her ekolün farklı bakış açıları vardır.
Örnek
dolaylı telkin; Sigarayı aşamadığın bir engel olarak görmüş
olabilirsin ama bugün o engeli aşacağız. Şimdi bir çölde
yürüyorsun ve etrafına baktığında bir çok duvar görüyorsun. O
duvarlardan birine yaklaştığında üstünde ‘Sigarayı
Bırakamayacağım’ yazıyor. Duvarın hemen yanında bir balta var
ve o baltayı alıyorsun. Baltayla duvara vurdukça duvar paramparça
oluyor…
Bu dolaylı telkinin çok kısa bir örneğiydi, sanırım aradaki farkı
anladınız.
Şimdi sigara bırakmakla ilgili bir telkin örneği inceleyeceğiz.
Sigara Bırakma Telkini
1
Her şeyden önce, bastıramadığın sigara içme alışkanlığının altına
yatan
nedenleri tamamıyla gün ışığına çıkardığının farkındasın. Bundan
böyle
sigara içme gibi zorunluluk hissetmiyorsun.
Şu an sadece bir alışkanlık modeliyle uğraşıyoruz – sadece senin
asıl
probleminin boş kabuğuyla uğraşıyoruz. Alışkanlıklar, nasıl kolayca
edinilebiliyorsa, aynı kolaylıkla yok edilebilirler.
Alışkanlığı yok etmenin bir yolu, senin sigara içtiğinin bilincinde
olmanı
sağlamaktır. Bir sigara yakmak için sigaraya uzandığın her dakika
ne
yapmakta olduğunun farkında olacaksın.
Sigarayı yakıp ve içmeye başlarsan, sigarayı içerken bulunduğun
her an ne
yapmakta olduğunun farkında olacaksın. Sigaraya içmeye devam
etmendeki ana neden onu bilinçsiz bir şekilde yapmandır. Ne yaptığının
gerçekten farkında değildin. Fakat şu an farkındasın...
Sigaraya uzandığın her an, ilgin sigaraya doğru yönelecek ve
sigaraya
odaklanacaksın. Ne yaptığının farkında olduğundan, artık bilinçsiz
bir
alışkanlığın içinde değilsin.
Zaten sigaraya içmeye ihtiyacın yok, bunu biliyorsun. Bu yüzden
bu çok
kolay ve zahmetsiz olacak. Ne yaptığını farkında olmak senin
sigaraya
içmekten sıkılmana ve nefret etmene sebep olacaktır.
Alışkanlıkların zincirleri,
önce duyulmayacak kadar
hafif, sonra kırılmayacak
kadar güçlü olur. Sigara
Bırakma
Ne yaptığının farkında olduğundan belki de sigaranın tam yarısındayken
sigaranı söndürmek isteyebilirsin. Artık sigaranın tadı eskiden
olduğu gibi
güzel gelmeyecek.
Basitçe sadece sigara içmek istemeyeceksin. Zaten düşüncelerini
düzenledin. Sigara içmenin nedenini buldun ve düşüncelerini düzenledin
–
son kararın: SİGARAYI BIRAKMAK
Düşüncelerini düzenledin ve sigarayı bırakmaya karar verdin.
Düşüncelerini düzenledin ve sigarayı ŞİMDİ bırakamaya karar verdin,
yarın
veya ondan sonraki gün değil, Sigarayı şu anda bıraktın.
Son kararın: SİGARAYI BIRAKMAK Şu andan itibaren sigarayı bırakmak
istiyorsun. Sigarayı neden bırakmak istediğini biliyorsun. Bunu
beyninde
net bir şekilde belirledin. Sigara içmenin neden olduğu problemleri
düşün.
Sigara içmeye gereksinim duymuyorsun bu yüzden sigara içmeyi
bıraktın.
Öksürmeyi bıraktın, acıyı bıraktın, sıkıntıları bıraktın; istemediğin
her şeyi
bıraktın, sigara içmeyi de... İstediğin şeylere ulaşmak için
istemediğin
şeyleri geride bıraktın – rahatlığa, güvene, mutluluğa ulaşmak
için...
Sigara hakkındaki her şeyi unutuyorsun. Sigara içmeye ihtiyacın
olmadığında sigara almaya da gerek duymuyorsun. Sonuç olarak,
sigara
satın almayı bıraktın. Eğer farkında olmadan bir sigara ikramını
kabul
edersen, derhal ne yaptığının farkında olacaksın ve sigarayı
ikiye
parçalamak için kontrol edilemeyen zorunluluğun üstesinden geliyorsun.
Sigaraya dokunduğunda hemen onu parçalayıp atıyorsun. Sigara
sana
vazgeçtiğin bütün kötü şeyleri ve senin için olan bütün iyi şeyleri
hatırlatıyor.
Sigaraya bırakmandan ötürü eline geçen iyi şeylerin, kötü şeylerden
çok
daha fazla olduğunun farkına varıyorsun. Sigarayı bırakmanın
sağladığı
devasa yararların yanında sigarayı bırakmak senin için çocuk
oyuncağı.
Sevmediğin şeylerden vazgeçmek çok kolaydır.
Sigara Bırakma Telkini 3
Ve sen sigara içmeyi sevmiyorsun. Kendinle gurur duymaya başlıyorsun,
kendinle çok gurur duyuyorsun. Diğer alışkanlıklarınla mücadele
etmek
artık daha kolay.
Genel olarak yaşamla mücadele etmek artık senin için daha kolay.
Bu
duygu benliğini dolduruyor, seni kendine güvenen, özsaygılı biri
haline
getiriyor. İlerlemenin başından itibaren kayıt tutuyorsun. Her
gün kendine
sigarayı bırakmak konusunda nasıl Başarılı olduğunu hatırlatıyorsun;
kaç
gündür, kaç haftadır ve kaç aydır ağzına sigara sürmediğini ve
bunun seni
ne kadar mutlu ettiğini hatırlatıyorsun kendine.
Bu kayıtları tutmaya devam ediyorsun ve bu seni cesaretlendiriyor
ve
kuvvetlendiriyor. Ve sonunda artık bu kayıtlar tutmaya ihtiyaç
duymuyorsun çünkü; artık ağzına sigara sürmediğinin farkındasın.
Bu
kayıt hayatının geri kalanında lekesiz olarak devam ediyor. Hiçbir
alışkanlığın düşünce gücünden daha güçlü olmadığını biliyorsun.
Tütün ve
sen karşı karşıyasın. Güçlü olduğundan sen kazanacaksın. Şimdi
sabırlısın,
büyük sabır gösteriyorsun, azimlisin, soğukkanlısın ve rahatsın.
Bunu
hiçbir şey sarsamaz. Başarıya alışıyorsun. Ve başarma hissi senin
için
olabilecek her türlü alışkanlıktan daha önemli bir hale geliyor.
Not: Bu yazı Hakan Menguc ile beraber çalıştığımız dönemde yazılmış olup tamamını pdf olarak web sitesinden indirebilirsiniz...
Yorumlar